yavuz çetin

1 /
posforanj posforanj
hissediyorum... az çok onu yaşamak mümkün şarkılarında... neler hissettiğini duyabilmek içinde... duygularının yoğunluğunu yaşamak iliklerine kadar... "müzisyeni oynayan" bir insanı çözebilmek gitarının etkileyici, mükemmel sesinde... bazen "cihangir sokakları"nda dolaşmak onun ruhuyla, daha sonra "istanbul'a ait olmak"... yaklaşırken "ay başı günleri" duymak onun sesini... "ay sonu"na kadar dinlemek daha sonra... "huzursuz insanlar"ı gördüğü halde kendi huzursuzluğunu sezdirmeyen (neticede) insan... biten aşkıyla ağlamak onun duygularını hissederken... herkesin kendi yoluna gideceğini bildiği halde kendi yolunu kendisi seçmesi ve sonuna da aynı şekilde karar vermesi... belki onun için çok güzel bir gündü ve o bugünü gördüğü için "son"u seçti... hayatına belki de yalnızlığı için son verdi... kimse bilemez nedenini... ama onu hissetmek mümkün!!! duygularıyla, şarkılarıyla, ruhuyla tanışalı çok olmadı ama ciddi anlamda hissetmeye ve çok şeyi görmeye yetti...(hayata bakışı...) gördüklerini "işe yaramaz bir çöplük" olarak nitelendirdi ve "yaşamak istemedi artık aramızda"...gerçekleri görüyordu... en önemlisi de buydu zaten... "sürüngenlere ait" bu şehirde "kaçacak delik" aramaktansa başka yerlere gitmek en doğru karardı onun için... artık aramızda değil... gerçeklerdi onu "ruhsuz", "hissiz", "uyumsuz" ve "bizden biri" haline getiren... bütün bu özellikleri taşımayı kendi istememişti aslında... biz (insanlar) yaratmıştık onu bu şekilde... o da yaşamak istemedi doğal olarak... "mutluluk" bundan sonraki yaşamında sahip çıkar umarım ve ordan da bir kaçış yolu aramaya kalkışmaz... çünkü; bazı hayatlardan kaçış yoktur... "o" şanslıydı ve bu hayatı terkedebildi... ya terkedemeyenler, ya yaşama mecburiyeti olanlar...
cozypowell cozypowell
bir sabah gazetenin orta sayfalarında rastladım sana.üzücü hemde çok üzücü bir haberdi bu.fotoğrafın vardı küçük ama sana da hiç benzemiyordu.belki isim benzerliği diye düşündüm ilk başta.keşke öyle olsaydı.sonraki günlerde çok anlattılar seni.o dönemde seni tanımayanlar, tanımamış gibi davrananlar birden sana sahip oldular.boyca resimlerin çıktı gazetelere..

sen başka bir dünyadaydın..gerçek müzisyenlerin yaptığı gibi o dünyayı şarkılarla anlatmaya çalıştın.o dünya da yaşayıp, senin farkında olmayanlar sevdi seni ilk kez..belki o ana kadar anlamadın ama o dünya da yaşayan çok insan vardı senin gibi..ya onlar sana kendilerini gösteremediler, ya da sen göremedin.

şimdi bir yerlerdesin kimsenin bilemediği..ama iyiler erken gidermiş derler.bunu çoğu zaman yaşadık.biliyorum jimi seninle, janis'de, jim morrison'da
ama biraz daha savaşsaydınız..belkide tüm suç onlarda veya bizlerdeydi..o dünyada olmayanlar, senden kendileri gibi birisini yarattılar..

sen de bunu kabul etmedin.

seni kurtamadık bu alemden..

edit: seni gördüm rüyamda..neye yormalı bunu? yoksa bir gece önce seni dinlediğim için mi oldu bu? rüyada yine uzaktın bize, biz seni ne kadar yakın görsek de kendimize..senin için toplanmıştık bir yere..sen masanın başına oturmuştun.herkes senin konuşmanı istiyordu ilk önce..neden sonra sen kalkıp gittin masadan..geri dönmedin..aramaya çıktık seni.bulamadık.bulduğumuz tek şey resimlerinden tanıdığım gömleğindi..
uyandım..
1 /