mahşer yerinde atama sarılıp gördün mü olanları deyip ağlamaya başlayacağım
hayat bu aralar çok sıkıcı artık tatil gelsin diyordum. tatil 2 gün sonra başlıyor ama yok benim hayatımda değişikliklere ihtiyacım var. tatilin gelmesi de enerjimi yükseltmiyor.böyle çok rutin şekilde bunaldım. mutluyum ama sıkılıyorum çelişkiden ölebilirim...
metrobüste süzülen gözyaşlarıma selpak uzatan teyze senin de anneler günün kutlu olsun.
geçenlerde kafası felaket güzel ama aşırı güzel bi adamla tanıştık. ama öyle böyle güzel değildi yani. şimdi o abinin olduğu şehirde olsam sokakta pis bir biçimde dolaşıyo olurdum. belki abinin yanına giderdik. belki aşırı gürültülü, xxs çay bardağında çay getirilen o cafede uyurdum. kitap da okuyabilirdim. genelde insanlar sessiz ortamda kitap okuyabiliyolar benim öyle değil. sessiz bi yer bulunca düşüncelere dalıp unutuyorum kitabı ama gürültülü olunca öyle olmuyo işte. neyse. o abi yine içiyodur kesin. acaba tek alkol müydü ya. bi birayı hızlı içsem dahi çarpıyomuş onu da anladım. gerçi o kadar içtim ne bi sarhoş oldum ne de kustum ama hızlı içince bi dönmüyo değil. bi de şey anladım. birinin kusmasından hiç tiksinmiyormuşum ya ben. kendim kusunca da tiksinmem de o kusma tadı kötü.
sözlüğün de anneler gününü kutlarım birileri onu ilgisiz bırakmış
evet son sınavım istatistikte bitti, bu okul yılı da bitti. en az üç buçuk aylık tatilim başladı. üç buçuk ay dile kolay hem çok uzun süre hem de değil. bu aylar boş geçsinde istemiyorum. neler yapsam diye şehrin en kalabalık yerlerinden birinde oturmuş düşünüyorum. insanlara bakıyorum etrafı izliyorum her ikinci dönem sonu garip gelir bana yine öyle işte.
acaba ne zaman her şeyi ufalanmış hale getirmeye son vereceksin? görmüyor musun, yaptığın hiçbir şeyden keyif alamıyorsun artık. başarı ve başarısızlık algın sorunlu. belki de şu an çok uzaklardaki o arkadaşının da dediği gibi, sen bir şeyi yapmayı sevdiğin için değil, sonucunda ortaya çıkacak eser için seviyorsun, ve sabırsızsın.
içten içe benliğini kendine olan nefretin sarmış. bu utanç diye, özgüven eksikliği diye düşündüğün, anksiyetedendir dediğin şeyin aslında perdenin arkasında gizli kocaman bir kendine nefret var. rüyalarında bile sevgiye layık olmadığını görüyorsun, yani orada diğerlerinin dikkatini çekmenin tek yolu bir silah yaratıp şakaklarına getirmekti ne de olsa.
sen dahi kendini sevemiyorsun, o halde kimin seni sevmesi seni tatmin edebilecek ki artık?
ne diyebilirim ki sadece acıktım
aşık olmayacğım diyorum benim vücut beni dinlemiyor.
lan oluum seni ben yönetiyom amk!
olmayacaksin lan!
vallahi yüklerim sana içkiyi sigarayı mahvederim seni!!
yeminle arkamdan nanik yapıp gülüyorumdur, pislikim ya.
pek anlayamadığım çünkü çok konuşmayan ve içini dökmeyen bir arkadaşımı artık çok daha iyi anlayabilmeye başladım. teşekkürler enneagram!
mutluyum.
bu ülkede maruz kaldığım aptallıklardan bıktım usandım artık. dogmalarınızın da aptal tutucu geleneklerinizin de canı cehenneme. bırakın da yaşayalım orospu çocukları.
buraya uludağ sözlükten geldim oradaki 8-9 yıllık hesabımı kapatıp geldim. ama buraya bi alışamadım sanki. en başta sitede çok reklam olması bi değişik geliyor bana. alışık olduğum formattan başka formata geçmek sanki şehir değiştirmişim gibi hissettiriyor. herkes yabancı çok farklı bir ülke gibi geldiğim yeri özlüyor ama gitmekte istemiyorum gibi vs vs.
kahve yapıp balkona çıktım, keyif sigaramı da yaktım. tatlı tatlı rüzgar esiyor, keyfime diyecek yok. lakin biraz sonra karşıki evden ilahi sesleri yükseldi. tüm keyfimin içine etti. ne kahvemi bitiredim ne de sigaramı keyifli keyifli içebildim. lanet olsun size. mgun reisin dediği gibi; götler!
evin haline ve kendime şöyle bir baktım da; kabul ediyorum, depresyondayım.
hepinizin canı cehenneme^^