kıpkırmızı elma şekeridir, pamuk şekerle yapılan önsevişmedir. galata kulesine atılan trip, boğazla edilen flörttür. istanbul ulan istanbul yeniden sevebilmektir.
eskisinin tamamıyla anlamını yitirdiğinde başlar bir diğeri.
zordur, can sıkıcıdır, bir hayli yorucudur.
yoğurdu üfleyerek yemektir, ya bu sefer de diyerek..
bozuk bir usturanın iki ucunda birden kalmak gibidir. bir tarafın tam zamanı, diğer tarafın ya canım yanarsa dediği.
doğa boşlukları sevmez, bir daha asla sevemem derken, birden bir ışık alıverir gönlünü.
her zaman başa gelebilecek ve iyi ki de gelecek olan olaydır.
(bkz:
bir kuşu kelebeği bir sözü sevin yeter)
sanırım korkudan çoğu zaman denenemeyen oluyor kendisi. büyük yaralar kalıyor ilk sevgiden ve kapanması zaman alıyor. o zamanı oldukça zor atlatmışken üstüne yeniden sevmek düşüncesi bile yaraları sızlatıyor. ya bir daha aynı şeyler yaşanırsa? diyorsun ama korkarakta yaşanmıyor?
peki ya tekrar sevebilmek? o eli tutabilmek? neden olmasın?
eskiyi unutabilmek için farkında olmadan yapılandır. ihtiyacınız vardır geçmişinizde hiç kötü hatırası olmamış birine. belki budur yeniden sevebilmenin nedeni...
bünyeye göre değişir, kimisinde yenisi eskisini aratır, kimisinde eskisi için o da kimmiş dedirtir. yeniden sevebiliriz fakat olası ayrılık durumunda dayanabiliyorsa bünyeler neden olmasın...misal benim ki dayanamıyormuş...
yeniden sözcüğünü başlığın başına getirmiş olan eski sevgilinin sevgisini tamamiyle yıktıktan sonra pekale gerçekleşebilecektir.
çok garip bişey. zor ama imkansız değil. denemesi bile güzel.
eskiden ardarda sigara yaktığın şarkıları gülümseyerek dinletir, bulutlu kasvetli havalarda bile içini kıpır kıpır yapar, zamanında yazdığın sayfalarca melankoli kokan yazıları ibret alarak okutur, beş yıldır uzatıp da bir sinir buhranı sırasında kesip sakladığın ve önceden her baktığında gözlerini yaşartan saçını gördüğünde "vay be nasıl da o kadar uzun süre dayanabilmişim" diye gururlandırır.
hayatta geride kalan kirlenmiş, karalanmış sayfaları unutarak, yeni bir sayfa açmak; hatta yeni bir deftere geçmektir.
şimdi yoruldum ama devam etmeliyim, içimdeki korkuyu nasıl yeneceğim? tekrar seveceğim insan karşıma çıktığında onu sevmekten, ona dokunmaktan korkarsam ne yapacağım? kimseye dokunmak istemiyorum, dokunsam bile hissedemiyorum. herkes yabancı çünkü. üzülüyorum ama inan ne hissettiğimi ben bile bilmiyorum, tekrar sevmekten korkuyorum.
uzun, çok uzun zaman sonra kişi cesaretini toplamış ise eğer, tekrar mümkün olabileceğini umduğum hede.
şüphesiz ki insan ırkının özel yeteneği budur.
her ne kadar yeniden sevebilsek de hep öncekinden bir eksik seviyoruz. hep bir şüphe kalıyor içimizde.
kalbime döneceğim, ama hangi yolla?