otobüsten düşmüştüm bir kere.
tıklım tıklım dolu bir otobüse son anda atlayıp tam kapının ağzında kalmıştım. şöför hareket edip kapıyı kapatınca ezilmemek için tutunduğum yeri bırakıp kapıları tutmuştum. sonra kar ve çamur içinde buldum kendimi.
buraya kadar hala iyiydi de, duraktakiler çok güldü diye utanıp onlar gidene kadar ortadan kaybolabilmek için sığınma talep ettiğim kahvehanelerden de "şşşt birader, sen çık lütfen" diye kovulunca kendimi kötü hissetmiştim ben.
"siz hiç otobüsten düştünüz mü?
ben bir kere düştüm göt oldum."
(bkz: cemal süreya dan uyarlamalar)
tıklım tıklım dolu bir otobüse son anda atlayıp tam kapının ağzında kalmıştım. şöför hareket edip kapıyı kapatınca ezilmemek için tutunduğum yeri bırakıp kapıları tutmuştum. sonra kar ve çamur içinde buldum kendimi.
buraya kadar hala iyiydi de, duraktakiler çok güldü diye utanıp onlar gidene kadar ortadan kaybolabilmek için sığınma talep ettiğim kahvehanelerden de "şşşt birader, sen çık lütfen" diye kovulunca kendimi kötü hissetmiştim ben.
"siz hiç otobüsten düştünüz mü?
ben bir kere düştüm göt oldum."
(bkz: cemal süreya dan uyarlamalar)