
#2794673 ·
· 168
toplumbilimci r. sennettarafından geliştirilen bu kavram "gemeinschaft" (almanca; cemiyet, topluluk) üyelerinin ortak bir bilince nasıl sahip olduklarını ve bu bilincin bireylerin dış dünyada kendilerini ifade aracına dönüşümü sürecini tanımlamak üzere kullanılmıştır.
insan yaşamının çok yönlü, çok amaçlı ve çok ilişkili yanları zorunlukla insanları belli basmakalıp davranışlara iter. her insan her gün hiç düşünmeden, farkında bile olmaksızın yüzlerce bilinçsiz, basma kalıp, koşullu hareket yapar. bu basma kalıplık, günlük yaşamın yapkısal alışkanlıkları kadar zihinsel yaşam için de geçerlidir. belirli düşünce kalıpları, özel düşünsel eğitimden geçmemiş insanların çoğunda ortaktır. ikili karşıtlıklar yoluyla düşünmek, tümevarım, örtülü kişilik kuramı, işleve takılma vb. böylesi basma kalıp düşünsel eğilimlerden birisi de şifre çözme (decoding) yoluyla kolektif kimlik belirlemedir.
şifre çözme; ayrıntı sayılacak bir davranışı bir niteliğin bütününün simgesi olarak almaktır. işte, r. sennet böylesi yöntemlerle politik bir topluluk anlayışının da kolayca oluşturulabildiğini öne sürer. sennet'e göre bir görüşü ya da ötekini benimseyen kişiler arasında, anlayışımıza en çok hangisinin uygun düştüğünü belirlemek için ayrıntılar ararız. zamanla bu ayrıntılar, bizim için çelişkinin gerçek niteliğinin göstergesi durumuna gelipçelişkinin doğasının simgeleri olurlar. ideolojinin inanılır olup olmadığı bu ayrıntıya ilişkin davranışlar yoluyla ölçülmeye başladıkça, mücadelenin kendisi daha da kişiselleşir. küçük anlar ya da olaylar büyük bir önem kazanırken dil basitleşip sıradanlaşır; çünkü bu ayrıntılar sayesinde kimin kavga verdiğini ve böylece hangi tarafta olduğunuzu bilirsiniz.
yıkıcı gemeinschaft'ın sonuçlarını futbol holiganlarının eylemlerinde somut olarak görmek olanaklı. bir holiganın bir insanı öldüresiye dövmesi/hırpalaması, hatta öldürmesi için o insanla bir sorunu olması gerekmez; o insanın rakip takımın bayrağını ya da formasını üzerinde taşıması yeterlidir. bu simgesel ayrıntılar holiganın kendisini dile getirmesini sağlayan başvuru noktalarıdır. holiganın futbolla ya da sporla, spor sevgisiyle ya da eğlence aracı olarak sporla pek bir ilgisi yoktur. o özdeşleştiği futbol takımı kimliği ile başka şeylerin peşindedir.
ulusal kimliklerin de ruhbilimsel-toplumbilimsel kimi boyutlarının yukarıda anlattıklarımla belirli koşuluklar taşıdığı söylenebilir. ulusal kimliği oluşturup besleyen diğer ruhbilimsel düzenek ve süreçler göz önünde tutularak şunu söyleyebiliriz; futbol takımı taraftarlığıyla ortaya çıkan "yıkıcı gemeinschaft'a" oranla ulusçu ya da ırkçı aşırılıklarla oluşan "yıkıcı gemeinschaft" çok daha kolaylıkla ortaya çıkabilir. uluslararası futbol maçları sırasında futbol holiganlarının kolaylıkla ve büyük bir hızla ırkçı saldırgan sürülere dönüşüvermeleri bu gerçeğin dolaysız kanıtlarından biridir.
hiç kuşkusuz ki bu giz, ulusal kimliğin yapısına içkindir. sıradan ulusçulukla beyni yıkanmış, ulusal kimliğin çok yönlü ve çok işlevli yapısıyla özdeşleşmiş kişilerin kendilerine benzemeyen "ötekilere" yönelik ulusçu içgüdüsel kinlerini açığa çıkartmak pek zor değildir. ulusçu ideolojinin büyüsüne kapılmış kitleler yağmur bulutlarına benzerler. yağmur olup yağmaları kimileyin onları soğuk bölgelere taşıyan kötü niyetli rüzgarlara kimileyin de ortalarında patlayan kötücül/komplocu yağmur bombalarına bağlıdır. su buharıyla dolu oldukça, onları ulusçu histerinin çevreyi silip süpüren yağmur sellerine dönüştürmek hiç de zor değildir. her ulusçuluk, ulusdaşlarının bilinç altında yıkıcı gemeinschaft'ı sabırla besleyip büyütür...
insan yaşamının çok yönlü, çok amaçlı ve çok ilişkili yanları zorunlukla insanları belli basmakalıp davranışlara iter. her insan her gün hiç düşünmeden, farkında bile olmaksızın yüzlerce bilinçsiz, basma kalıp, koşullu hareket yapar. bu basma kalıplık, günlük yaşamın yapkısal alışkanlıkları kadar zihinsel yaşam için de geçerlidir. belirli düşünce kalıpları, özel düşünsel eğitimden geçmemiş insanların çoğunda ortaktır. ikili karşıtlıklar yoluyla düşünmek, tümevarım, örtülü kişilik kuramı, işleve takılma vb. böylesi basma kalıp düşünsel eğilimlerden birisi de şifre çözme (decoding) yoluyla kolektif kimlik belirlemedir.
şifre çözme; ayrıntı sayılacak bir davranışı bir niteliğin bütününün simgesi olarak almaktır. işte, r. sennet böylesi yöntemlerle politik bir topluluk anlayışının da kolayca oluşturulabildiğini öne sürer. sennet'e göre bir görüşü ya da ötekini benimseyen kişiler arasında, anlayışımıza en çok hangisinin uygun düştüğünü belirlemek için ayrıntılar ararız. zamanla bu ayrıntılar, bizim için çelişkinin gerçek niteliğinin göstergesi durumuna gelipçelişkinin doğasının simgeleri olurlar. ideolojinin inanılır olup olmadığı bu ayrıntıya ilişkin davranışlar yoluyla ölçülmeye başladıkça, mücadelenin kendisi daha da kişiselleşir. küçük anlar ya da olaylar büyük bir önem kazanırken dil basitleşip sıradanlaşır; çünkü bu ayrıntılar sayesinde kimin kavga verdiğini ve böylece hangi tarafta olduğunuzu bilirsiniz.
yıkıcı gemeinschaft'ın sonuçlarını futbol holiganlarının eylemlerinde somut olarak görmek olanaklı. bir holiganın bir insanı öldüresiye dövmesi/hırpalaması, hatta öldürmesi için o insanla bir sorunu olması gerekmez; o insanın rakip takımın bayrağını ya da formasını üzerinde taşıması yeterlidir. bu simgesel ayrıntılar holiganın kendisini dile getirmesini sağlayan başvuru noktalarıdır. holiganın futbolla ya da sporla, spor sevgisiyle ya da eğlence aracı olarak sporla pek bir ilgisi yoktur. o özdeşleştiği futbol takımı kimliği ile başka şeylerin peşindedir.
ulusal kimliklerin de ruhbilimsel-toplumbilimsel kimi boyutlarının yukarıda anlattıklarımla belirli koşuluklar taşıdığı söylenebilir. ulusal kimliği oluşturup besleyen diğer ruhbilimsel düzenek ve süreçler göz önünde tutularak şunu söyleyebiliriz; futbol takımı taraftarlığıyla ortaya çıkan "yıkıcı gemeinschaft'a" oranla ulusçu ya da ırkçı aşırılıklarla oluşan "yıkıcı gemeinschaft" çok daha kolaylıkla ortaya çıkabilir. uluslararası futbol maçları sırasında futbol holiganlarının kolaylıkla ve büyük bir hızla ırkçı saldırgan sürülere dönüşüvermeleri bu gerçeğin dolaysız kanıtlarından biridir.
hiç kuşkusuz ki bu giz, ulusal kimliğin yapısına içkindir. sıradan ulusçulukla beyni yıkanmış, ulusal kimliğin çok yönlü ve çok işlevli yapısıyla özdeşleşmiş kişilerin kendilerine benzemeyen "ötekilere" yönelik ulusçu içgüdüsel kinlerini açığa çıkartmak pek zor değildir. ulusçu ideolojinin büyüsüne kapılmış kitleler yağmur bulutlarına benzerler. yağmur olup yağmaları kimileyin onları soğuk bölgelere taşıyan kötü niyetli rüzgarlara kimileyin de ortalarında patlayan kötücül/komplocu yağmur bombalarına bağlıdır. su buharıyla dolu oldukça, onları ulusçu histerinin çevreyi silip süpüren yağmur sellerine dönüştürmek hiç de zor değildir. her ulusçuluk, ulusdaşlarının bilinç altında yıkıcı gemeinschaft'ı sabırla besleyip büyütür...